• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Subliminal Mp3

Subliminal

Pozitif düşünce ve söylemleri ise beyin nazlanarak almaktadır. Bunun sebebi genelde yetiştiriliş tarzımızdır. Daha küçükken annelerimiz babalarımız veya aile büyüklerimiz tarafından, öcüler hortlaklar gelir seni alır, seni iğneciye söylerim şeklinde ürküten negatif sözlerle yetiştirildik. Tabiki onları suçlamak olmaz. Onlar da kendi büyüklerinden, ailesinden ne gördülerse bizlere de bunu aktarmış oldular. En azından bundan böyle yeni nesiller olarak bizler yeni düşünceler üretmeli ve güne uyarlanmış yeni cümleler söyleyebilmeliyiz. Kendi çocuklarımızı ve hatta torunlarımızı da bu şekilde eğitebilmeli ve de yetiştirebilmeliyiz. Subliminal telkinler günümüzde uygulama kolaylığı, pratikliği, ucuzluğu ve kolay ulaşılabilirliği gibi nedenlerle gittikçe daha çok kişinin dinlediği bir sistem olma yolunda ilerlemektedir. Hiç dinlemeyenler merak edip en az bir kere denerken, daha önce dinleyenler ise artık bir çok konuda mp3 telkin dinlemektedirler. Subliminal telkin, herh

Bilinçaltı Subliminal Cd

Bilinçaltı

Telkin öyle bir fikir aktarılmasıdır ki sonunda fikrin aktarıldığı kişi, mantıklı bir sebebi olmadan ve inançla kendisine aktarılmış olan fikri kabul eder. Hemen hemen herkes kendi içine bakınca herhangi bir mantık sonucu değil, sadece başkasının veya dış kaynaktan gelen telkinin sonucu türlü türlü inanç, fikir ve düşünce sahibi olduğunu görür. Ama çoğu zaman, örneğin kullandığı parfüm markasının en iyisi olduğu kanısının bir dost veya reklam sonucu olmayıp, kendi kararı olduğunu düşünür. Telkin altında kalma eğilimini birçok faktör etkiler. Çocuklar daha kolay telkin altında kalır. Telkin kelimesini açacak olursak genellikle yapılmak istenipte yapılamayan eylemlerin bilinçaltına ditekt etki ederek davranışların bilinçli olarak yapılır hale sokulması aşamasıdır. Normalde bütün insanlar yaşamlarının hemen hemen %80’ini bilinçsiz bir şekilde geçirirler. Bizim davranışlarımızı etkileyen bilinçaltımızın şekillenmesi genellikle geçmişimize dayanır. Bir insanın hiç tanımadığı insa

Subliminal Hakkında

Bilinçaltı

Subliminal (telkin), bireye hangi durumlarda nasıl davranması gerektiğini, neden ve niçinleriyle birlikte verir. Kişinin davranış normları yeniden oluşturulur. Bu çalışma kısa, masrafsız ve pratik olmasına rağmen bir o kadar da sabır ve irade gerektirir. Çünkü ortada çok zorlu bir rakip vardır. Bilinçaltı. Siz bilinç üstünüzde her şeyi tekrar inşa edebilirsiniz. Fakat asıl temel malesef hala yerinde durmaktadır. Mutlaka karşı koyacaktır. Bu durum pek de fark edilemeyen yeni bir iç savaşa neden olur. Telkin zihnimizde iki türdür. Birincisi pozitif, ikincisi ise negatiftir. Beyin malesef negatifleri daha çabuk alır ve işler. Pozitif düşünce ve söylemleri ise beyin nazlanarak alır. Böyle olmasının nedeni genellikle çocukluğumuzdan beri yetiştiriliş tarzımızdır. Bireyin duyu organlarıyla algılayamadığı, yalnızca bilinçaltının algılayıp şartsız koşulsuz kalıca hafızaya aktırdığı gizli mesajdır. Bu sayede birey, verilen telkinin içeriğine göre o konu hakkındaki düşünce

Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmenliği Sertifika Programı

Hızlı Okuma

Bir insanın dakikada ortalama 200-300 kelime okuyabildiğini biliyor muydunuz? Hızlı okuma eğitimi almış bir kişi ise bu sayıyı beşe katlayabiliyor. Hatta bazen daha da yukarı çıkabiliyor. Hızlı okuma bir beceridir ve biz bu beceriyi eğitimle geliştirebiliriz. Kimi üstün zekalı çocuklar bu beceriyle birlikte dünyaya gelirler, ama ortalama zekaya sahip her birey azmederse hızlı okuma becerisini edinebilir. Bir kişi dakikada 200-300 kelime okuduğunda bunun %60’ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800-1000 kelime okuduğunda bunun %80’inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğumuzda beynin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Olduğundan daha hızlı okuyarak zamandan kazanmak kesin bir sonuçtur. Bununla beraber, daha kısa sürede daha hızlı okunan yazıların hafızada tutulabilmesi de gerekir. Eğer okuduklarınızı hafızanıza alamıyor ve gerektiği zaman hatırlayamıyorsanız hızlı okumanın hi

Bilinçaltının Gücü

Bilinçaltı

Bilinçaltımızı tanımadan insan gerçeğini doğru anlayabilmemiz zordur. Diğer bir deyişle kendimizi tanımamız, düşünce, duygu, davranış ve bedensel durumumuzun oluşumunda önemli derecede etkili olan bilinçaltını tanımakla mümkün olacaktır. Bilinçaltı olumsuz yönergeleri algılayamaz. Özellikle çocuklarla olan iletişimde buna dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer yönergelerimizin bilinçaltını da kapsayacak şekilde etkili olmasını istiyorsak bu, kesinlikle olumlu olmalı. Örneğin, “Pembe bir fil düşünme” dediğimizde alt beyin bölgesi bilinçten bağımsız olarak hemen pembe bir fil imgelemeye çalışacaktır. Bilinçaltı genellemeler yapar. Özel olaylardan hareketle genel yargılara ulaşır ve daha sonraki aşamalarda dünyayı bu genellemeler sonucu oluşmuş ön kabuller algılar. Otoriter devletler eğitim sürecinde öğrencilerin bilinçaltında bu tür genellemeler aracılığıyla ön kabuller oluşturmaya çalışır. Gün içindeki dav

Öğrenci Koçluğu Sistemi Nedir

Öğrenci Koçluğu

Öğrenci Koçluğu, NLP yöntemleri ile öğrencinin mevcut durumundan istediği duruma ulaştırmayı amaçlayan; ayrıca öğrencinin kendi potansiyelini keşfetmesini ve kendi mükemmelliğine ulaşmasını sağlayan, değişim ve gelişim sürecinden oluşur. Zihni yeniden programlayan NLP yöntemleriyle, zihindeki tüm olumsuzlukları olumluya dönüştüren, kişiyi hedefine odaklayan ve başarıya taşıyan bir programdır. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini avantaja çevirebilmeleri için tek başlarına olmadıklarını hissetmeleri ve bulundukları rekabetli ortam içerisinde Öğrenci Koçluğu, öğrenciyi hedefine ulaştırmaları adına zihinsel, duygusal ve fiziksel anlamda mevcut potansiyelini en yüksek düzeyde kullanmasını sağlayan bir sistemdir. Öğrenci Koçluğu Sürecinde Aile Koçluğu Öğrenci, beklentilerini ve ulaşmak istediği sonucu gerçekleştirmesinde sorumluluk geliştirmelidir. Ancak, aile etkileşimi, bu sorumluluğun paylaş

Dahilerin Hastalığı: Öğrenme Bozukluğu Disleksi

Disleksi

Okuma yazma zorluğu çeken, harflere takla attıran, matematikte fark edilemeyen sayılarla işlemler yapan, harfler ve sayıları değişik algılayan, konsantrasyonu azalan, öğrenme kalitesi bozulan, okuma korkusu sosyal fobiye dönüşen dahiler tanıyor musunuz? Türkiye’de “Dâhilerin Hastalığı: Disleksi” konferansını düzenleyerek bu konuya dikkat çeken, Disleksinin beynin sembolleri farklı algılaması ile oluştuğunu ve kalıtımsal olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun % 15’inin disleksi ile yaşadığını vurguluyor. Konuşma seslerini zihinde düzenleyebilmenin, sözcük listesini tekrarlayabilmenin, bir resim serisini adlandırmanın ilk bakışta çok basit eylemler olarak gözükebildiğini, fakat disleksi olan çocuklar için bunun zorlu bir mücadele olduğunun altını çiziyor. Bu zorlukların disleksinin üç temel belirtisini oluşturduğunu ve okumayı engellediğini belirtiyor. Disleksi hakkında yeni bir araştırma yapan

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15